Tarih sayfasını şöyle karıştırdığımız zaman özellikle 20.YY ın başında bir çok olay ve bir o kadar da savaş gördük. Bu savaşlar iki ülke arasında olmaktan ziyade bir dünya savaşı olduğu için savaşta ki taraflar tek bir ülke değil , ülkelerden oluşan birliklerdi. Bu birlikleri , çok uzatmadan ve sizi sıkmadan asıl konuya gelelim. Birlik demek aynı safta yer alan ve aynı amaçları güden devletlerdir. Ama bir tane devlet var ki tek ülküsü kazanan tarafta olmak o da , İtalya. Savaş sırasında bağlı bulunduğu birliği yarı yolda bırakmak onların huyu. Zaten mantıklı bir gözle bakınca birliğinde böyle bir devleti barındırmak o birliğin ne kadar amaçsız olduğunun göstergesi. Bu bilgileri KPSS çalışan arkadaşlar ki buna bende dahil çok iyi biliriz. 

 

 

Biraz daha yakın zamana gelelim.

 

Türkiye yakın zamanda Libya ile deniz yetki  antlaşması yapmış , Akdeniz de mutlak hakimiyet sağlamıştı. Önemli bir ticaret yolu üzerinde böyle bir hakimiyet bazı kesimleri rahatsız etti. O rahatsız olan devletler kendi arasında bir birlik kurarak yeni bir deniz ticaret hattı yapmaya karar verdiler. Bu birlik Yunanistan,  İsrail, Mısır ve İtalya devletleri tarafından kuruldu. Çizilen hat çok uzun ve maliyetleri arttırdığı için ,  baktılar bu iş olmayacak ve işte o an geldi , ilk devlet birliği bırakarak Türkiye ile ilişkileri geliştirmek için girişimlerde bulundu , tahmin edin bu devlet kim ? Siz tahmin ettiğinize göre dile getirmeye gerek yok. 

 

Gelelim günümüze. 2023 seçimleri yaklaşırken en merak edilen konu Millet İttifakın adayının kim olacağı. Daha,  net bir açıklama yokken ittifak içinde zaman zaman çatlak sesler çıkmaya başladı. Meral Akşener , Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu aday olursa karşı çıkmayız diyerek az çok fikrini belli etti. Akşener’in bu sözlerinden sonra CHP , partimizin iç işlerine kimse karışmasın diye açıklama yaptı. Şimdi bu sözlerden ne anlamamız lazım. Sonuçta aday belirleme 6’lı masanın ortak kararı diye düşünüyorum ve sayın Akşener kendi fikrini söylemiştir. CHP nin bu çıkışı bize neyi gösteriyor acaba , karar mercii birlik içinde alınacak ortak karar mı yoksa karar ana muhalefet partisinin mi ? Eğer böyle ise ortada bir birlik yok ve karar tek taraftan çıkacak. Yok durum böyle değil ise bu çıkışlar git gide birlik içinde ayrılıkçı görüşlerin sesini yükseltecektir. 

 

Devam edelim.

 

6’lı masanın bir diğer üyesi Ali Babacan’ın bir televizyon kanalında ki konuşmalarını dinledim. Gazetecilerin her sorduğu soruya onu daha konuşmadık , o konuyu daha istişare etmedik,  dedi sürekli. O kadar toplantı, o kadar istişare ve sonuç daha o konuları konuşmadık mı oldu. Seçime bu kadar az bir süre kalmış iken anladığımiz ,  CHP’nin denizaşırı danışmanı hariç sıfır. 

 

Devam edelim. 

 

Biz sürekli 6’lı masa diye konuşuyoruz ama diğer 4 sandalye nerede acaba. Medyada , ya CHP ya da IYI  parti. Birliğin diğer üyeleri nerede, neden kimse konuşmuyor , neden kimse fikrini açıktan beyan etmiyor. Biz diğer 4 sandalyeyi sadece toplantı yapacakları zaman mı göreceğiz. Bu durum diğer 4 partinin seçmeni için kötü bir durum. Diğer 4 partiyi destekleyen vatandaşların iradeleri sadece masa etrafında mı görünecek. 

 

Durum gösteriyor ki gidişat hiçte iyi değil. Önümüz ki günlerde , yaşanan bu olumsuzluklar ittifakın kaderini olumsuz etkileyecek ve olan bu ittifakı destekleyen vatandaşlarımıza olacak. Ortada hiç şey yokken ve daha ortak bir fikir bile sunamamışken halka hangi vaatleri verecekler. 

 

Şahsi fikrim bu birlik içinde bir İtalyan vakası olacak ve hayal kırıklığı yine bu ittifakı destekleyen vatandaşlara olacak. 

 

Beraber izleyelim değerli dostlar,  bu ittifakın İtalyası kim olacak ?

 

SAYGILAR…