Arada bir tarih sayfasını karıştırmakta fayda vardır. Biraz gerilere gidip tarafsız gözle olayları değerlendirelim.
Türkiye de eskiden Cumhurbaşkanı halk tarafından değilde meclis tarafından belirleniyordu. Yani bir ülkenin en yetkili mercii bir binanın içinde halkın fikrinden uzak bir şekilde ve göstermelik seçilirdi. Bir Cumhurbaşkanı olacak ve onun görevi önemli günlerde programlara katılsın ve koltuğunda oturup çayını içsindi. Tabi ramazan ayında milletin gözüne soka soka alkol içenleri saymıyorum.
Gelelim günümüze.
Millet ittifakı sonunda adayını açıkladı. Tabi adayın açıklanması ile beraber koalisyon dönemini hatırlatan olaylar yaşandı hemen. Masa dağılma aşamasına geldi ve adayın açıklandığı gecede liderlerin yüz ifadeleri herseyi çok güzel anlattı.
Süreç içinde gerek İBB , gerekse ABB başkanlarının ismi konuşulmasını rağmen ve millet ittifakının seçmenide bu kişiler üzerinde çok durmuşken , aday iradenin değil üst aklın tercihi oldu. Hazırlanan 12 maddelik mutabakat metni ise hiçbir sonuç ve siyaset üretmeyen ve bu halkın aklı ile oynayan bir durumu ortaya koydu. Her toplandı bir madde yazılmış olsaydı daha ayrıntılı bir siyasi vizyon ortaya koyardı.
Peki biz bu durumdan ne anlamamız gerekiyor ?
Başkanlık sistemi ile bütün sonuçları millet iradesine veren sistem yerine masa başında harita çizen masa başında aday belirleyen ve masa başında kitlelerin kaderini belirleyecek ve devlet ile halkı ayrı düşüren bir sistem.
Boğaz patlatmak yersiz bu halk herseyi görüyor…
KAHRAMANMARAŞ HABERİ
30 Mart 2023GÜNDEM
30 Mart 2023GÜNDEM
30 Mart 2023SPOR
30 Mart 2023SPOR
30 Mart 2023GÜNDEM
30 Mart 2023GÜNDEM
30 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.